0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Mavi Marmara Katliamı-ve bilinmeyenleri

önceki konu   diğer konu
4 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Mavi Marmara Katliamı-ve bilinmeyenleri
Moderator


4254 Mesaj -
Mavi Marmara Katliamý-ve bilinmeyenleri
Mavi Marmara KATLÝAMI
"Mavi Marmara " Bizzat yaþanýn kaleminden"‏
Uyandým. Kabusmuydu, rüyamýydý? Neydi bu þimdi?
Bir gemi hatýrlýyorum Mavi Marmara ve üç gün.
Bir zulüm hatýrlýyorum Mavi Marmara vuruluyor, hapsediliyoruz üç gün. Ne rüyaydý ne kabus hepsi gerçek.
Rüya gibi üç gün Mavi Marmara…
Kabus gibi üç gün Ýsrail baskýný.
Antalya dan yola çýktýk. Herkes heyecanlý. Daha birkaç gün önce Kepez de tanýþmamýza raðmen, sanki ayný ana babadan doðmuþ, ayný evde büyümüþüz. Herkes birbirini çok iyi tanýyor. Tanýmakla da kalmýyor, herkes birbirine çok iyi davranýyor. Sanki incecik elmastan yapýlmýþ biblolarýz da, azýcýk sarsýlsak kýrýlacakmýþýz gibi bakmaya bile kýyamýyoruz birbirimize. Deðiþik bir hava var bu gemide. Tarifi imkansýz. Yaklaþýk 700 kiþi var. Deðiþik milletlerden, farklý din ve dillerden. Lakin hepsinde tek ruh var. Tek bir kalp. Ýnsanlýk için, zulmün son bulmasý için, zalime dur demek için, yardým yolunda Gazze yolunda bir gemi.
Müslüman yüreklerde Allah rýzasý var, Müslüman kardeþi için yanan yüreðine su serpecek olmanýn zevki, heyecaný var, Filistin, Kudüs aþký var.
Hz. Ömer in hizmetçisini taþýyan deveyi çekerek girdiði Filistin e; gemiyle, duayla, yardýmla; denizden girmek. Yaralarýna azýcýk da olsa merhem olmak arzusu var.
Dünyaya Ýsrail vahþetini duyurmak.
Bu duygularla tek yürekle Mavi Marmara’da ilerliyoruz. Yerleþmemiz on dakika sürmedi. Yýllardýr hep beraber yaþýyor gibi gündelik hayatýmýza dönüverdik. Kuranlar okunuyor, hatimler indiriliyor, dualar yapýlýyor, avuçlar semaya kaldýrýlýyor, hep bir aðýzdan aminler yükseliyor. Gemide herkes yolcu, herkes iþçi, herkes görevli ; tam bir imece. Herkes bir iþin ucundan tutuyor sýrayla. Kimse kýzmýyor, diðerini kýrmýyor. Ne dense, ne istense yapýyor. Yukarýya güverteye çýkýyorum. Erkek yolcularda var. Biz bayanlara ve birbirlerine týpký kundaktaki bebeklerine bakar gibi sevgiyle, þefkatle, yürekleri sýzlayarak bakýyorlar. Bu atmosfer, bu sevgi, bu bakýþlar … baþka bir yerde olmaz diye düþünüyorum. Bu kadar saf temiz ve ulvi bir ortam. Ne tarafa baksam yüzü nurlu tertemiz bir þeyh efendi, yada cemaat lideri, Allah dostu. Bu gemide herkeste nur var. Geminin kalkýþ amacýnda nur var aslýnda. Ýþte oda içindekileri kuþatmýþ. Arap arkadaþlar Kuran-ý Kerim okuma dersleri veriyorlar; þeyhler vaaz veriyor; entelektüel yazarlar konuþma yapýyor; marþlar söyleniyor; ilahiler okunuyor; ezgiler seslendiriliyor. Cemaatle namazlar kýlýnýyor. Her mezhepten Müslüman var týpký Kabedeki gibi. Her vakit deðiþik mezhep imamýnýn ardýnda cemaatle namaz kýlýyoruz. Ardýndan yine programlar devam ediyor. Üç günde sadece bir gün yattým. Oda birkaç saat. Buna raðmen 24 saat yetmiyor bir günde yapmak istediklerimize. Arapça dil kursu bile baþladý, organize mükemmel. Aylarca uðraþýlýp üstünde çalýþýlsa aksaklýk olur. Öncesinde bir duyuru, gerisi tamam. Her þey ve herkes anýnda hazýr. Yere bir hasýr atýlýyor güverteye; üzerine oturuyoruz. Bütün dersler, sohbetler, ilahiler…. Hepsi orda.
Çok deðerli þeyhlerden biri 40 Hadis üzerinden bize 9 kiþiye derslerden sonra icazet verdi.
Sanki bir medresedeyiz.ama gemide medresede olmayan çok daha fazla þey var. Gülümseyerek sana bakan, gözleriyle konuþan, gözlerinden içine süzülüp yüreðine girilen tertemiz, sevgi dolu, dillerini bilmediðim onlarca insan. Ýþte Mavi Marmara’nýn ruhu….
Ýþte vurulan, öldürülen Mavi Marmara bu.
Seksen yaþýnda beli bükülmüþ, zor yürüyen, ayakta þükür namazý kýlanlarý aðýrlayan Mavi Marmara, terörist muamelesi yapýlan Mavi Marmara….
Ve ardýndan zapt edilen, karartýlan, yok edilen, yolcularý öldürülen, en önemlisi de yolundan alý konan, bekleyenlerine ulaþamayan Mavi Marmara…
Sonraki gördüklerim korkunçtu. Bizler; ülkesi ,hem de güçlü ülkesi olanlara bunlar yapýlýyorsa dedim. Gerisini düþünmek azaplarýn en büyüðü. Bakmaya kýyamadýðým kardeþlerimi; önce vurmuþlar, yetinmemiþ tutuklayýp kelepçelemiþler arkalarýndan sýkýca.
Oturmalarýna dahi izin vermemiþler, dizleri üzerinde, sargýlar içinde. Ama yinede gözleri gülüyor. Önlerinden baþka yere bakmak yasak. Bakarken görürlerse, tekmeyi basýyorlar anýnda. Bizimkilerden birine: iþkence sesleri duydum dedim. Bazýlarýný aldýlar özellikle Araplarý; onlarý sorguya götürdüler, önümüzde bile dövüyorlardý. Ýþkence de yapýyorlardýr þerefsizler dedi. Filistin’ i düþündüm, ardýndan Iraklý kadýnýn feryadý geldi aklýma. Gelin ey dünya Müslümanlarý beni öldürün; diye yalvaran kadýn. Her gün onlarca amerikan askerinin tecavüzüne uðruyoruz, karnýmýzda piçleri. Kendimizi öldürsek ahretimizde mahvolacak. Gelin bizi siz öldürün. Bu iþkence çekilmiyor diyordu. Ne zormuþ dedim. Filistin’de, Irakta, Keþmir’de, Doðu Türkistan’da, Çeçenistan da, vs …. kýsacasý çok zormuþ; Müslüman kadýn olmak.
Mavi Marmara’dan Ak denize baktým. Þahit ol ey Akdeniz; þahit ol bu zulme. Biz bu zulmü; zulüm altýndakilerin sesini duyurmak için çekiyoruz. Gönül rýzamýzla geldik, hiç korkmadan, hiç gocunmadan, piþman olmadan.
Sonra tekrar Mavi Marmara ya baktým esir kardeþlerime; ne mutlu size, ne mutlu bize ki rabbim bize bu gemide olmayý, bu mücadeleyi nasip etti.
Þükür Rabbime… Þükür Rabbime…

Akþam saatleri 10.00 – 11.00 arasý bütün bayanlar aþaðýdaki salonumuzda toplandý ve can yelekleri giydirildi. Anlam veremedik, dalga geçtik, herhangi bir duruma karþý tatbikat yaptýrýyorlar diye yorumlar yaptýk. Saat 11.00 ; Bülent Baþkan aþaðýya ziyarete geldi. Çok ilginç gözlerinde acý var, bir þeyler söylemek istiyor, susuyor. Ýsrail askerleri (gemileri) tarafýndan takip edildiðimiz, taciz edildiðimiz, her an batýrýlabileceðimiz tehdidinin mevzu bahis olduðu söylendi. Can yeleklerimizi çýkarmadan yatmamýz söylendi. Gece 02.00 civarý isteyen can yeleklerini çýkarabilir dendi.
Sabaha karþý 04.00 civarý, sabah ezaný okundu ve ani panik, bir þekilde can yeleklerinin giyilmesi tuvalete dahi gidilmemesi, toplu halde bayanlarýn salonda oturmalarý emri geldi. Beni güvenlikten sorumlu yaptýlar, giriþ çýkýþlar kontrole alýnmýþtý. Çiðdem yukarýdan haber getirdi, sakýn bayanlara söyleme müdahale baþladý. Kapý güvenliðini sýký tut, paniðe sebep olmasýn. Beþ dakika sonra Çiðdem ve Demet geldi, doktor ve hemþireleri yukarý gönder. Türk ve yabancý saðlýkçýlarý yukarý gönderdik. Alarm çalmaya baþladý ve þu anons geliyordu. “Silahsýzýz, sivil halk, kadýnlar, yaþlýlar ve çocuklar var, ateþ etmeyin.” Basýndan arkadaþlar problem yapýyordu, yukarýya çýkmak için, engellemek hayli zordu. Tekrar bir haber geldi, ilk yardýmdan anlayanlar da gelsin. Ýlk yardým eðitimi almýþ bayanlarý gönderdim, onlarla yukarýya çýkýyordum, Çiðdem hayýr dedi, sana burada ihtiyaç var kapýyý tutmalýsýn. Ýçeriye hiç ses gelmiyordu. Lakin koridora çýkýnca duyduklarým çok canýmý yaktý. Sürekli bomba sesleri, silah sesleri, helikopterlerin sesi ve en acý olan insan sesleri…. Yardým edin… burasý kan gölüne döndü temizleyin… Þurada yaralý var taþýyamýyorum kimse yok mu boþta… ölüyor müdahale edin… o onda orada olmak en zoruydu. Yukarýya çýkýp yardým etmek mi, aþaðý kapýya inip kadýnlarýn güvenliðini saðlamak mý? Orada çok caným yandý. O aný yaþarken panik yapmadým, aðlamadým, sarsýlmadým, soðuk kanlýydým. Ama þimdi yaþarken aðlýyorum. Hem de çok aðlýyorum. Kapýdan ayrýlsam bayanlar yukarýya çýkmaya baþlayacak ve. Ve si sonrasýný kestiremiyorum. Yukarýda kardeþlerimi deðil daha yakýnýmý direk beni öldürüyorlardý ve ölürken aþaðý iniyordum. Gemide yaþadýðým en zor þeylerden biri buydu. Beþ dakika sonra haber geldi. Herkes can yeleklerini çýkarsýn ve pasaportunu yanýna alsýn. Ayný anda susmayan sirenlere o korkunç anons eþlik ediyordu. Konuþan Bülent Baþkandý. “ne olur içeri girin, kaybýmýz çok fazla, þehidimiz çok fazla, teslim olun, direnmeyin..” bu anons birkaç kere tekrarlandý. Hepimiz çok þaþkýndýk. Teslim olun ne demekti. Biz asker deðildik ki, bizlerin silahý yoktu ki. Yukarýdan yeni bir haber geldi, bayanlara duyur ve hepsini panik yapmadan ikinci kata naklet. Hanýmlar þuan itibariyle Ýsrail teröristleri tarafýndan iþgal edildik. Üç þehidimiz var. O an henüz üç taneydi, tabii bilinen. Hepinizi koridora alacaðýz ve tek sýra halinde, panik yapmadan bir üst kata nakledeceðiz. Üst kata tüm kadýnlarla çýktýk. Savaþ alaný dememe gerek yok, evet orda bir savaþ yaþanmýþtý. Hayýr, savaþ deðil katliam. Buna ancak KATLÝAM denebilir. Çünkü savaþ karþýlýklý yapýlýrdý. Yukarý çýktýðýmýzda gördük ki þehit dört tane, onlarca yaralý. Yaralýlarýn durumu çok kötü idi. Pazarlýk yapýlmaya baþlandý, yaralýlarýmýzý alýn diye, kabul etmiyorlardý. Tamamen helikopterler etrafýmýzý sarmýþtý. Sabit þekilde duruyor pencerelerden içeriyi gözetliyorlardý. Etrafýmýzý hücumbotlar sarmýþtý, ondan sonra biraz büyük askeri gemiler ve en dýþ kýsýmda savaþ gemileri. Bu adamlar harbi manyak; psikopattýlar. Bunu anlamak için sadece bu görüntü yeterliydi. Gerisi hep boþ. Ýsrail bütün donanmasýný Mavi Marmara gemisine yýkmýþtý. Onlarýn üç askerini esir almýþtý, daha doðrusu yakalamýþtý bizim kardeþler. O askerleri teslim eden doktorun vurulduðu haberi geldi. Ýþgal altýndayýz ve askerlerini vermek için gönderilen doktor taranýyor. Bu bir insanýn küçülebileceði en son noktadýr diye düþünüyorum. Çünkü Ýsraillilerin ne olduðunu, neler yapabileceðinin hepsini görmemiþtim. Onlarý hala insan zannediyordum. O ana kadar ki pazarlýklar sonucu yaralýlarý almayý kabul ettiler. Yaralýlar bayanlarýn olduðu bölümden güverteye çýkarýlýp, onlara verilecekti. Ben ömrümde böyle bir paranoyaklýk görmedim; adamlar ellerinde son model askeri teçhizatla içeri giriyorlar; kocaman köpekleri var; dýþarýda koca bir donanma var buna raðmen, yaralýlarý tek baþýna istiyorlar. Birilerinin taþýmasýna müsaade etmiyorlar. Tek gelsinler diye ýsrar ediyorlar, bir de köpeklerine kontrol ettirdikleri halde. Yaralýlardan biri kendi baþýna gidemedi ve önümüzde yere düþtü. Yarasý patladý, kanmaya baþladý, bayýldý. Ortalýk kan oldu. Yürekler yanýyordu, canlar acýyordu. Müdahale ediyordu doktorlar, yok yok yok. Sedye geldi ve o kardeþ kendini o hale getirenlere verildi. Ýçeriye giren askerler ( onlara asker demek askerlere hakarettir, onlar asker deðil vahþi, cani, terörist, sapýk, sadist, kimyasý bozulmuþ mutasyona uðramýþ yaratýklardý ama kesinlikle asker deðillerdi) bize yaptýklarý yetmiyormuþ gibi birde hareket

Gönderen: 02.07.2010 - 21:54
Bu Mesaji Bildir   Muhtazaf üyenin diger mesajlarini ara Muhtazaf üyenin Profiline bak Muhtazaf üyeye özel mesaj gönder Muhtazaf üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Mavi Marmara Katliamı-ve bilinmeyenleri
Muhtazaf 02.07.2010 - 21:54
 Mavi Marmara Katliamı-ve bilinmeyenleri
Muhtazaf 02.07.2010 - 21:55
 Mavi Marmara Katliamı-ve bilinmeyenleri
Muhtazaf 02.07.2010 - 21:56
 Mavi Marmara’daki ABD'li bayan yönetmen
Muhtazaf 13.08.2010 - 18:00

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 2057 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
sevsevgimi (37), fesliyen (44), zemheri_81 (44), iletisimdekalit.. (43), Abu MuhammedAli (49), ali-almani (50), hak-yolcusu (41), ahmetselman (59), elifee (59), eswir (42), sezalpak (46), samed75 (50)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.63481 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.