0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!

önceki konu   diğer konu
7 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Gönderen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!
237 Mesaj -
Türkiye oyuna mý getiriliyor?



[Sýnýr ötesi harekât]

Türkiye ile ABD arasýnda Irak'ýn kuzeyine yönelik sýnýr ötesi operasyon baðlamýnda artan gerginlik ve bu noktada Amerikan tarafýnýn tavrý, Türkiye'yi adeta sýnýr ötesine davet ediyor.

ABD, her ne kadar "Türkiye Kuzey Irak'a yönelik kuvvet kullanmamalý, Irak'ýn kuzeyine girmemeli" dese de, Amerika'nýn bölgede Ortadoðu Projesi" kapsamýnda uygulamaya koyduðu yeni strateji böyle bir harekâtý ve beraberinde ortaya çýkacak geliþmeleri kaçýnýlmaz kýlýyor. Böylece ABD, Irak'ta uðradýðý baþarýsýzlýk ortamýndan ve Ýran karþýsýnda düþtüðü durumdan kurtulmak ve Türkiye ile iliþkilerini yeni bir düzleme taþýmak istiyor. Nitekim, burada ABD açýsýndan çok fazla bir seçenek söz konusu deðil. Irak'taki açmazdan Þii-Sünni çatýþmasý ile çýkmak isteyen ABD, gelinen aþamada bu planýnýn tutmadýðýný görmüþ durumda. Bölge ülkelerinin sonradan sonraya oyunun farkýna varmalarý ve Irak merkezli bir Þii-Sünni çatýþmasýndan uzak durmalarý ve burada özellikle Türkiye'nin oynamýþ olduðu rol, bir anlamda ABD'yi hayal kýrýklýðýna uðratmýþ durumda. Bundan dolayý ABD, bölgedeki baþarýsýzlýðýnýn temel nedenlerinden biri olarak gördüðü Türkiye'yi bir anlamda cezalandýrmak ve yine Türkiye üzerinden bölgede yeni bir istikrarsýzlýk ve çatýþma alaný yaratmak istiyor. Dolayýsýyla, burada, ABD'nin yeni bir oyunu ile karþý karþýyayýz. Bu oyunun merkezinde ise Türkler ve Kürtler yer alýyor. ABD, Kuzey Irak'taki Kürtler üzerinden bölge üzerinde yeni siyasi ve coðrafi düzenlemeler yapmak, bunu da Türk-Kürt çatýþmasý ile gerçekleþtirmek istiyor.



ABD, Türk-Kürt çatýþmasý ile: 1. Bölgedeki etnik çatýþmalarý ve bölünmeleri; 2. Bölgede, Kuzey Irak merkezli bir rekabet ve çatýþmayý; 3. Irak'ta ABD'nin üzerindeki yükü hafifletmeyi ve "iþgalci" bir Türkiye görüntüsüyle direniþçiler ile Türk askerlerini karþý karþýya getirmeyi; 4. Bu kapsamda Þii direniþçiler ile Türkiye arasýnda kalan Ýran'ý Türkiye ile çatýþtýrmayý; 5. Sünni Ýslam dünyasýnda, özellikle de Araplar arasýnda oluþan Türkiye algýlamasýný ve sempatisini ortadan kaldýrmayý; 6. "Kürt devleti" karþýtlýðý üzerine inþa edilmiþ olan Türkiye-Suriye-Ýran ittifakýna darbe vurmayý; 7. Türkiye'yi baðýmsýz politikalarýndan uzaklaþtýrarak, kendi yörüngesinde tutmayý; 8. Kendi projelerine uygun olarak yeni bir Türkiye projesini gerçekleþtirmeyi hedefliyor.


Yeni bir oyunla mý karþý karþýyayýz?

Bu çatýþmanýn ateþleyicisi olarak ise, Türkiye'nin "sýnýrlarý aþan" sýnýr ötesi harekâtý görülüyor. Zaten, söz konusu harekâtý bu kadar tartýþmalý ve önemli kýlan da bu. Bu kapsamda, "Sýnýrlar ne kadar aþýlacak? Sefere çýkan ordu nerede konaklayacak? Bu sefer/operasyon ne kadar sürecek? Asýl hedef/ler kim olacak, kimlerle çatýþýlacak? Operasyonun sonucunda ne tür hedeflere varýlmýþ olacak, Türkiye'nin kazançlarý ya da kayýplarý ne/ler olacak?" türünden sorulara verilecek olan cevaplar oldukça önem kazanýyor. Çünkü, baþladýðý andan itibaren sýnýr ötesi bir operasyonun kontrolünün asýl kimde olduðu, iþte bu sorularýn cevap bulmasýyla görülecek...

Bu süreci, mevcut þartlar altýnda, ne Türkiye'nin ne de bölgedeki Kürtlerin kontrol edebilmesi oldukça zor. Özellikle Türkiye'nin içinde bulunduðu mevcut siyasi ortam ve bu kapsamda bölünmüþlük, Türkiye'nin hanesinde bir artý olarak görünmüyor. Türkiye, kýsýr siyaset tartýþmalarý ve rejim/sistem kavgalarý içinde tam anlamýyla þimdiden bir "bölünmüþ ülke" görüntüsü sunuyor. Nitekim, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz de, Türkiye'de seçim yaklaþtýkça ortamýn gerildiðini belirterek, "Türkiye, giderek artan bir biçimde bölünüyor. AK Parti yine çoðunluðu elde ederse sorunlar katlanabilir. Askerler, kendi cumhurbaþkaný seçebilecek AK Parti'nin kontrolündeki bir parlamentoya izin verir mi?" ifadesini kullanarak, bu duruma dikkatleri çekiyor. Dolayýsýyla, böylesi bir ortamda Irak'ýn kuzeyine yönelik olarak gerçekleþtirilebilecek bir operasyon, bir oldubittiden ibaret kalmayacaktýr. Bu kapsamda karþýmýza oldukça kapsamlý, yeni bir proje çýkýyor.

ABD'nin bugüne kadar küresel güç mücadelesinde Ortadoðu baðlamýnda ortaya koyduðu "Büyük Proje/ler", büyük hayal kýrýklýklarý ve hezimet olarak tarihteki yerini alýyor. Fakat, bu durum ABD'nin tamamen pes ettiði ve orta vadede bölgeden çekileceði anlamýna gelmiyor. ABD, bunlarý daha ziyade taktik seviyede baþarýsýzlýklar olarak nitelendiriyor ve stratejik bazda oyunun/mücadelenin halen devam ettiðini belirtiyor. Dolayýsýyla, Türkiye ve Ortadoðu yeni bir döneme gidiyor. Son dönemde yaþanýlan tartýþmalar aslýnda daha sýcak bir gündemin öncüsü niteliðinde ve bu yeni oyunda Türkiye birinci hedef konumunda ve yol ayrýmýnda. Irak'ýn kuzeyine yönelik sýnýr ötesi askerî operasyon merkezli tartýþmalar, Ortadoðu merkezli bu yeni gündemi ve süreci bir anlamda gölgeliyor. Burada, oldukça bilinçli bir strateji söz konusu. PKK terör örgütü, sýnýrýn ötesi, Barzani, Talabani derken, Türkiye bir oldubittiye getirilerek, bu yeni oyunda farklý bir noktaya taþýnmak istiyor. Bu kapsamda Türkiye'nin içerideki mevcut durumu da körükleniyor ve "uzantýlar" kendilerine düþen görevi açýkçasý fazlasýyla yerlerine getiriyorlar.

Bu yeni gündemin en temel özelliðini ABD'nin deðiþen Ortadoðu stratejisi baðlamýnda bölgeye dönük yeni hamleleri ve bu kapsamda Kuzey Afrika'dan Filistin'e, Filistin'den Lübnan'a, Lübnan'dan Afganistan'a kadar uzanan hat üzerinde yeni çatýþma alanlarýnýn ortaya çýkartýlmasý oluþturuyor. Ortadoðu'nun daha küçük parçalara ayrýlarak, daha düþük maliyet ve kayýpla Amerikan hegemonyasýnýn ve Ýsrail'in güvenliðinin, bölgesel gücünün/liderliðinin saðlanmasý, pekiþtirilmesi ise bu yeni stratejinin ana hedefi. Bunun için de ABD yeni oyunu Ortadoðu'nun kendi iç dinamikleri üzerinden yürütmeye çalýþýyor ve çok bildik bir yöntemle, bölgeyi birbirine kýrdýrarak bu amacýna ulaþmak istiyor. Bu kapsamda örgütler arasý çatýþmalardan devletler arasý savaþa, iç siyasi çekiþmelere kadar her türlü yönteme þimdiden baþvurulmaya baþlandý bile. Nitekim, Lübnan'da yönetimin ve ordunun ABD ile iþbirliðine girmesi ve burada ABD tarafýndan kurdurulduðu, desteklendiði belirtilen bir örgütün, Fethu'l-Ýslam, adýnýn ön plana çýkmaya baþlamasý, Filistin'de Hamas ile El Fetih arasýnda baþlayan çatýþmalar ve Ankara'da meydana gelen provokasyon ve canlý bombalar bu yeni sürecin birer göstergesi olarak karþýmýza çýkýyor. Bu yeni stratejinin temel hedef ülkeleri arasýnda Türkiye'nin kendisi de yer alýyor. Türkiye ile birlikte ön plana çýkan diðer ülkelerin baþýnda ise Ýran, Suriye, Suudi Arabistan, Mýsýr, Pakistan ve hatta Ürdün geliyor. Bu ülkeler içinde ABD açýsýndan en zoru Türkiye ve Ýran oluþturuyor. Türkiye ve Ýran, bir anlamda ABD'nin bölgesel hakimiyeti ve bu kapsamda küresel liderliðinin önündeki en büyük iki engel. Türkiye'nin ve Ýran'ýn mevcut durumu, ayný zamanda ABD'nin Rusya ve Çin'e dönük orta ve uzun vadedeki hedeflerini de etkileme potansiyeline sahip.

Türkiye ile Ýran ana hedefler

ABD'nin Irak'ý iþgali ile baþlayan süreç, bir bakýma Türkiye-Ýran dostluðunun ve iþbirliðinin zirve yaptýðý bir dönem olarak karþýmýza çýkýyor. Bu kapsamda Türkiye ile Ýran arasýnda oluþmaya baþlayan karþýlýklý güven ortamý ve baþta PKK terör örgütü olmak üzere Irak ve Ortadoðu baðlamýnda yürütülen bir kýsým ortak faaliyetler, o perasyonlar ve ortak geleceðe dönük projeler, ABD'yi ve Ýsrail'i fazlasýyla endiþelendirmeye baþlamýþ durumda. Bu ortak iþbirliðinin arkasýnda yer alan ve zaman zaman gölgesini hissettiren Rusya ise, bu endiþeleri büyük bir "korku"ya dönüþtürüyor. Dolayýsýyla, Amerika açýsýndan Ortadoðu politikasýnda hiç de telafi edemeyeceði, yerini bir baþkasýyla dolduramayacaðý bir müttefik kaybý süreci söz konusu. Bu açýdan Amerika bir taraftan bu süreci engellemeye çalýþýrken, diðer taraftan da yeni müttefiki olan Kürtleri gücendirmemenin peþinde. Bunun için de, daha önceden ihanet ettiði bu Kürt gruplara sözler/garantiler vermekte, diðer taraftan da "iyi Kürt", "kötü Kürt" tasnifiyle de Türkiye'nin gönlünü almaya çalýþmaktadýr. Bu kapsamda PKK'nýn gözden çýkartýlmýþ olmasý da bunun bir göstergesidir. Dolayýsýyla, Amerika'nýn zorluðu bizdeki klasik "sakal-býyýk" hikayesinden öte deðil. Bunun için ABD çok daha farklý bir planý kendince uygulamaya koyarak, bu sürecin önünü almaya çalýþýyor. Bu kapsamda yürütülen geniþ ve yoðun kapsamlý psikolojik harekât ise dikkatlerden kaçmýyor. Bu psikolojik operasyonun boyutlarý ve aðýrlýðý bundan sonraki günlerde de giderek artacaða benziyor.

Önce, Ýranlý istihbaratçý Ali Asgeri ile gerilmek istenen Türkiye-Ýran iliþkileri, Irak'ýn kuzeyinde Türkmenlere yönelik tutumu ve Türkmenler karþýtý gruplara verdiði destek ile týrmandýrýlmak istendi. Ardýndan da iç seçim malzemesi olarak kullanýlmaya ve bir kýsým siyasi partilerce "Türkiye Ýranlaþtýrýlmak isteniyor" denilerek gündeme getirilmeye çalýþýlan Türkiye-Ýran iliþkileri, son olarak silah yüklü vagon hadisesiyle yeni bir krize sürüklenmek istiyor. Diðer taraftan, Ýran ile ABD arasýnda baþlatýlan yeni diplomatik süreç ile de, iki ülke arasýnda bir güven bunalýmý oluþturulmaya çalýþýlýyor. Dolayýsýyla, yaþanan son geliþmeler, aslýnda Türkiye ile Ýran arasýnda son yýllarda ortaya çýkan iþbirliðine darbe mahiyetinde. Amaç, Türkiye-Ýran birlikteliðine darbe vurmak, bu iki ülkeyi birbiriyle savaþtýrmak.

Provokatif eylemlere gelince...

Aslýnda, o kadar da zor deðil. Türkiye-Ýran iliþkilerindeki güven sorununun tamamen aþýlabildiðini söylemek zor. Mevcut ortak tehdit algýlamasý ve ABD'nin bu noktada tek yanlý politikalarý bu iki ülkeyi þimdilik ayný çizgide tutuyor. Burada, özellikle Ýran tarafýnýn Türkiye'nin güvenini kazanmaya dönük gayretleri ve PKK terör örgütü ile mücadelede Türkiye'ye verdiði destek önemli. Diðer taraftan ABD sonrasý durum/dönem noktasýnda her iki ülkenin ortak bir proje geliþtirebildiklerini söylemek þu an için zor. Nükleer bir Ýran, tüm pozitif algýlamalarýn ve hedeflerin önünde bir engel olarak duruyor. Ayrýca, Kuzey Irak baðlamýnda Türkiye ve Ýran arasýnda üstü örtülü bir rekabetin ve birbirini kollama sürecinin devam ettiði de ortada. Dolayýsýyla, karþýmýzda halen kýrýlgan bir yapýya sahip Türkiye-Ýran birlikteliði var. Bu noktada, ABD açýsýndan Türk-Ýran dostluðuna ve iþbirliðine vurulabilecek en hassas darbe noktasý Kuzey Irak. Kuzey Irak'a bir þekilde girmeye ikna edilmiþ olan Türkiye, kaçýnýlmaz bir þekilde bir süre sonra Ýran destekli Þii gruplar ve ardýndan da Ýran ile karþý karþýya kalacaktýr. Bu durum ise ABD'nin hem Irak'taki iþini kolaylaþtýracak hem de Ýran'a dönük operasyonunda yanýnda Türkiye gibi güçlü bir orduya sahip ülkenin bulunmasýný saðlayacaktýr. Ayrýca, Türkiye üzerinden Ýran'daki Türk varlýðý da rahatlýkla ayaklanmaya ikna edilebilecektir. Tabii bu hesaplar, ABD tarafýnýn mevcut þartlar altýnda gerçekleþmesini hedeflediði "masabaþý hesaplar".

ABD'nin yaptýðý bir diðer hesap ise, Türkiye-Ýran birlikteliðinin bozulmasý ile birlikte Suriye'nin durumunun güçleþtirilmesi ve bu ülkenin zayýflatýlmasýdýr. Ayrýca, Türk-Rus iliþkilerinin de bu süreçten derin bir darbe göreceði de hesaplanmaktadýr. Böylesi bir sonuç ise, Türkiye'nin Soðuk Savaþ sonrasý dönemde, bugüne kadar titizlikle uygulamaya çalýþtýðý dýþ politika anlayýþýnýn ve hedeflerinin iflasý anlamýna gelmektedir. Bu kapsamda, Rusya Federasyonu Genelkurmay Baþkaný'nýn bu ay gerçekleþtireceði Türkiye ziyareti büyük bir önem arz etmektedir. Dolayýsýyla, olasý bir sýnýr ötesi harekâtýn zamanlamasýnýn çok iyi yapýlmasý ve bu noktada dahilî ve haricî istiþarelerin gerçekleþtirilmesi ve mutabakata varýlmasý bir zorunluluk olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Mevcut durumdaki provokatif eylemler ve tahrikler bile, bu zamanlama konusunda önemli ipuçlarý vermektedir. Bu provokasyonlar ve tahrikler ile Türkiye'nin fazla duygusal davranmasý ve hayati bir hata yapmasý beklenmektedir.

ULUSLARARASI ÝLÝÞKÝLER UZMANI

DOÇ. DR. MELÝH CAN


http://www.habervakti.com/detay.asp?id=32482&kat=Yazarlar
Gönderen: 06.06.2007 - 22:17
Bu Mesaji Bildir   Evrensel üyenin diger mesajlarini ara Evrensel üyenin Profiline bak Evrensel üyeye özel mesaj gönder Evrensel üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
önceki konu   diğer konu

Mesajlar Gönderen Tarih
 Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!
Evrensel 06.06.2007 - 22:17
 Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!
muhammed yusa 06.06.2007 - 22:30
 Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!
Evrensel 07.06.2007 - 00:32
 Bu yazıları yazanları siteden hep postaladınız. Şimdide dar alanda senaryo yazıyorsunuz.
kokcu70 07.06.2007 - 11:00
 Siteden atılan değerli yazılar....
kokcu70 07.06.2007 - 11:05
 Siteden atılan değerli yazılar (2)
kokcu70 07.06.2007 - 11:12
 Siteden atılan değerli yazılar (3)
kokcu70 07.06.2007 - 11:17

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 1346 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
bayramalkis (43), orka (60), mehmetduru (44), avser (66), _turkuaz_ (43), efesamet (40), E-s-r-a (36), vedatbeyazgul63 (67), müsira (46), nilnur (47), leaders (44), muge_nl (45), YAH_YA (51), Kadir TAÞ (53), akinci_52 (44), abbas yurtsever (53), ugurgeylani (54), kafeinman (46), gönüller sultan.. (47), sevkiyanik (51), suleyman_eren (42), hayatadair38 (47), engin21 (42), yaratanhaktan (54), beyazlim (45), noorlravda (26), DILER-HERNE (47)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.80089 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.