*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI - Cehennem. Dehşeti ve Azabı...............................................................

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Home

F o r u m

E-Kart

Tavsiye Et

Sitede Arama


» Kapsamlı Arama

Google`de Ara

Tavsiye Linkler

Kuran Kursu Mezunları

Önemli Linkler

Statü / İstatistik

En Son Üyemiz:
Didem_

53683 Toplam Üyemiz var.

Online Üyeler:

Online: 498 Misafir
Admin | Moderator | Vip | Üye

Giriş Vaktiniz: Pazartesi, 30. Haziran 2025 - 17:33

Browseriniz:

IP Adresiniz: Hostname:

Toplam Forum: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Beni hatırla

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Cehennem. Dehşeti ve Azabı...............................................................

önceki konu diğer konu

1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)

Sayfa (1): (1)

Gönderen

Mesaj

	nazli64

Cehennem. Dehşeti ve Azabı...............................................................

110 Mesaj -

Cehennem, Dehþeti ve Azabý

Ey nefsinden gafil! Yok olmaya yaklaþan ve þu fani dünyanýn meþgaleleriyle aldanan kiþi! Kendisinden göç edip gideceðin dünya hakkýnda düþünmeyi býrak! Ebediyyen kalmak üzere varacaðýn ahiret için düþün! Zira sana haber verilmiþtir ki ateþ, bütün insanlarýn varacaðý yerdir.

Ýçinizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. «Bu, rabbinin katýnda kesinleþmiþ bir hükümdür. Sonra Allah'tan sakýnanlarý kurtarýrýz ve zâlimleri öyle diz üstü çökmüþ olarak býrakýrýz. (Meryem/71-72)

Senin cehenneme uðraman kesindir. Cehennemden kurtu-lacaðýn ise, þüphelidir. Öyleyse oraya girme korkusunu düþün! Böylece ondan kurtulmak için hazýrlýk yapman umulur. Mahlûklarýn hallerini düþün ki kýyametin dehþetlerinden çektik-lerini çekmiþlerdir! Kýyametin üzüntü ve dehþetleri içinde ve kýyamet haberlerinin hakikatini, þefaatçilerin þefaatini beklerken, ansýzýn mücrimlerin etrafýný karanlýklar kaplar. Onlarýn üzerine alevli bir ateþ gölge yapar. O ateþin nefes alýp vermesini ve homurtusunu dinlerler. Bu homurtu da ateþin þiddetli öfkesinden haber verir. Ýþte bu anda mücrimler helâk olacaklarýna kesin gözüyle bakarlar. Ümmetler diz üstü çökerler, Hatta günahtan beri olanlar bile bu kötü neticeden korkarlar. Zebanilerden bir tellâl çýkýp þöyle baðýrýr:

Dünyada nefsini tûl-i emel ile aldatan, ömrünü kötü iþlerde harcayan falan oðlu falan nerede?
Böylece demirden yapýlmýþ tokmaklarla o kimsenin üzerine üþüþürler, tehditlerin büyükleriyle onu karþýlarlar. Onu þiddetli azaba sevkederler. Cehennemin derinliðine baþ aþaðý atarak þöyle derler:
Tad, zira sen kendince üstündün, þerefliydin. (Duhân/49)

Etraflarý dar, yollarý karanlýk, tehlikeleri belli olmayan, içinde ebediyyen esir kalman, ateþ yanan, içindeki içkileri sýcak su olan bir yurtta bulunurlar. Ebedî kalacaklarý yer cehennemdir. Zebanilerin tokmaklarýyla ezilirler. Cehennem kendilerini toplar. Onlarýn, o yurttaki istekleri helâk olmaktýr. Fakat oradan kurtuluþlarý yoktur. Ayaklarý alýnlarýna baðlanmýþ, gözleri günahlarýnýn zulmetinden simsiyah kesilmiþtir. O yurdun köþelerinden þöyle baðýrýrlar:

Ey Mâlik! Bize azap tatbik edildi! Bize vurulan prangalar aðýr bastý. Ey Mâlik! Derilerimiz pörsüdü! Ey Mâlik! Bizi buradan çýkar. Muhakkak ki biz bir daha kötülüklere dönmeyeceðiz.

Bunun üzerine zebaniler derler ki: 'Heyhât! Nereden çýkacaksýnýz? Artýk temennilerin zamaný geçmiþtir. Zillet evinden sizin için çýkýþ yoktur. Orada ümitsiz olun, konuþmayýn! Eðer siz, oradan çýkarýlmýþ olsanýz "muhakkak yasaklandýðýnýz þeylere tekrar dönersiniz!'

Onlar o anda ümitsiz olurlar. Allah'a karþý iþlemiþ olduklarý suçlardan ötürü esef ederler. Fakat piþmanlýk onlarý kurtarmaz. Esef onlara fayda vermez. Onlar elleri baðlý olduðu halde yüz üstü düþerler. Üstlerinde ve altlarýnda, sað ve sollarýnda ateþ vardýr. Onlar ateþ denizine dalmýþlardýr. Yiyecekleri ateþ, içecekleri ateþ, elbiseleri ateþ, yataklarý ateþtir. Onlar ateþten cübbeler, katrandan gömlekler giyer, tokmaklarýn vuruþu ve zincirlerin aðýrlýðý altýnda kývranýrlar. Onlar cehennemin dar geçitlerini geçmeye mecbur olurlar. Onun derekelerinde hurdahaþ olurlar. Orada tir tir titrerler. Kazanlarýn kaynamasý gibi ateþ onlarý kaynatýr. Onlar azap isterler, helâk isterler. Onlar azabý istediklerinde baþlarýnýn üzerine hamým (sýcak su) dökülür. O hamîm ile onlarýn içindeki her þey erir. Onlarýn derileri de erir.
Onlar için demirden yapýlmýþ tokmaklar vardýr. O tokmaklarla alýnlarý kýrýlýr. Aðýzlarýndan irin akar. Susuzluktan ciðerleri paramparça olur.Gözbebekleri yanaklarý üzerine akar. Yanaklarýndan etleri düþer. Her taraftan kýllar düþmeye baþlar. Hatta derileri düþer. Derileri pörsüdükçe onlara baþka deriler giydirilir. Kemikleri etten sýyrýlýr. Ruhlar, damarlar, kemikleri baðlayan asablarla baki kalmýþtýr. Onlar, o ateþlerin alevleri arasýnda ümitsiz kalýr. Onlar bu durumda ölümü temenni ederler, fakat ölemezler.

Acaba yüzleri kömürden daha fazla siyahlaþtýðý, gözleri körleþtiði, dilleri tutukluðu, belleri kýrýklýðý, kemikleri hurdahaþ olduðu, kulaklarý kesildiði, derileri yýrtýldýðý, elleri boyunlarýna baðlandýðý, alýnlarý ile ayaklan bir araya getirildiði, yüzleriyle ateþ üzerinde yürüdükleri, gözleriyle demir dikenlere bastýklarý zaman onlara bakarsan senin durumun ne olacaktýr? Ateþin alevleri onlarýn bedenlerinde gezer. Cehennemin yýlan ve akrepleri, azalarýna yapýþýr. Bu durumu gördüðünde halin ne olacaktýr?

Ýþte bu söylediklerimiz, onlarýn hallerinden bir parçadýr. Þimdi ise, dehþetlerinin tafsilâtýna bir bak. Cehennemin vadileri ve dereleri hakkýnda düþün;

zira Hz. Peygamber þöyle buyurmuþtur:
Cehennemde yetmiþ bin vadi vardýr. Her vadide yetmiþ bin dere vardýr. Her derede yetmiþ bin ejderha, yetmiþ bin akrep vardýr. Kâfir ve münafýk bütün bunlardan geçmeden cehennemin altýna varamaz,241

Hz. Ali, Hz. Peygamberin þöyle buyurduðunu rivayet eder:
- Hüzün kuyusundan (veya vadisinden) Allah a sýðýnýrýz!
- Ey Allah'ýn Rasûlü! Hüzün kuyusu (veya vadisi) ne demektir?
- Cehennemde bir vadidir ki cehennem her gün yetmiþ defa onun þerrinden Allah'a sýðýnýr, Allah onu, Kur'ân okurken riyakârlýk yapanlar için hazýrlamýþtýr.242

Ýþte bu söylediðimiz cehennemin geniþliði ve vadilerin derecelere bölünmesidir. Bunlar da dünyanýn vadileri ve þehvetleri ade-dincedir. Kapýlarýnýn adedi ise, kulun kendileriyle isyan ettiði yedi âzanýn adedi kadardýr. O kapýlarýn biri diðerinin üstündedir. En üstündekine Cehennem, sonrakine Sekar, sonrakine Lezza, sonrakine Hutame, sonrakine Sair, sonrakine Cahîm, sonrakine Hâviye denir.

Þimdi Hâviye'nin derinliðini dikkatle izle! Zira onun derinliðinin hududu týpký dünya þehvetlerinin derinliðinin hududunun olmadýðý gibi yoktur. Nasýl ki dünyanýn bir ihtiyacý, insaný daha büyük bir ihtiyaca götürürse, cehennemin Hâviye'si de kendisinden daha derin bir hâviyeye götürür.
Ebû Hüreyre diyor ki: Hz. Peygamber ile beraberdik. O anda bir gürültü iþittik. Bunun üzerine Hz. Peygamber 'Biliyor musunuz, bu neyin düþüþüdür?' dedi. 'Allah ve Rasûlü daha iyi bilir' dedik. Hz. Peygamber þöyle dedi:
Bu bir taþtýr. Yetmiþ sene önce cehenneme atýldýðý halde þimdi cehennemin dibine vardý.243

Sonra cehennem derekelerinin deðiþik olmalarýna dikat et; zira ahiret, derece bakýmýndan daha büyük, fazilet bakýmýndan daha yücedir. Nasýl ki insanlarýn dünyaya üþüþmeleri deðiþik, kimi dünyada gark olan bir kimse gibi dünyaya dalmýþ, dünyadan çokça edinmiþtir, kimi belli bir hududa kadar dalmýþtýr, týpký bu-nun gibi ateþin onlarý sýkýþtýrmasý da deðiþiktir; zira Allah Teâlâ zerre kadar zulmetmez. Ateþte olan herkesin üzerine, nasýl olursa olsun azabýn çeþitleri arka arkaya gelmez. Her birinin belli bir hu-dudu vardýr. Azabý isyan ve günahýna göredir. Ancak azâb en az olana, dünya bütün varlýklarýyla verilse, içinde bulunduðu azabýn þiddetinden kurtulmak için onlarýn hepsini feda ederdi.

Hz. Peygamber (s.a) þöyle demiþtir:
Cehennem ehlinin azabý enaz olanýna, cehennemde ateþten yapýlmýþ iki papuç giydirilir ki onlarýn hararetinden onun beyni fýkýr fikir kaynarEðer cehennem Gassak'dan bir kova dünyaya atýlsaydý, yeryüzünde yaþayanlarýn hepsi onun pis kokusunu hissederdiEðer Zakkum'dan bir damla dünya denizlerine akýtýlsa idi, dünya ehlinin maiþetini ifsâd ederdi. Acaba yiyeceði zakkum olanýn hali nice olacaktýr?250

Enes, Hz. Peygamberin þöyle buyurduðunu rivayet etmektedir:
Allah sizi neye teþvik etmiþse, onu isteyin. Azabýndan, ikabmdan ve cehenemden korkup sakýnýn! Eðer cennetin bir damlasý, dünyanýzda olsaydý, herþeyi güzelleþtirip hoþlaþtýrýrdý. Eðer cehennemden bir damla beraberinizde olsaydý, dünyanýzý çirkinleþtirirdi'.251

Ebû Derda, Hz. Peygamber'in þöyle buyurduðunu rivayet etmektedir:
Cehennem ehline azýk verilir. Öyle ki azýklarý, içinde bulunduklarý azaba denk gelir. Bunun üzerine yemek hususunda imdat isterler. Onlara açlýðý bertaraf etmeyecek ve kuvvet vermeyecek dari'den verilir. Baðýrýp yemek isterler. Onlara boðaza takýlan yemek verilir. Dünyada iken boðaza takýlan lokmalarý su ile geçirdiklerini hatýrlarlar ve su isterler. Onlara demirden yapýlmýþ çengellerle hamîm uzatýlýr. Onlarýn yüzlerine yaklaþtýðýnda yüzlerini yakar. Karýnlarýna girdiðinde iç organlarýný paramparça eder. Bunun üzerine birbirlerine 'Cehennem bekçisini çaðýrýnýz! derler.

Cehennem bekçisini çaðýrarak derler ki: 'Rabbinizden þu azabý bir gün dahi olsa bizden kaldýrmasýný isteyiniz!' Cehennem bekçileri onlara 'Dünyada iken peygamberler delillerle size gönderil-medi mi?' derler. Onlar 'Evet! Bize peygamberler gönderildi!' cevabýný verince, cehennem bekçileri 'Öyleyse baðýrmýz! Kâfirlerin baðýrmasý sapýklýklarýndan dolayýdýr'.

Râvî der ki: Bunu üzerine cehennemlikler birbirlerine 'Mâlik'i çaðýrýn!' derler. Böylece Mâlik'i çaðýrýp derler ki: 'Ey Mâlik! Rabbin aleyhimizde hükmetsin. (Yani bizi yok edip bu azaptan kur-tarsýn!)' Mâlik onlara 'Siz burada kalýcýlarsýnýz!' cevabýný verir.

A'mr252 der ki: 'Bana haber verildiðine göre onlarýn çaðýrmalarýyla Mâlikin kendilerine cevap vermesi arasýnda bin senelik bir zaman geçer'.

Râvî der ki: Birbirlerine 'O halde rabbinizi çaðýrýn! Rabbinizden daha hayýrlý hiç kimse yoktur!' derler. Bunun üzerine þöyle niyazda bulunurlar: 'Ey rabbimiz! Þekavetimiz bize galebe çaldý. Biz sapýtmýþ bir kavim idik. Ey rabbimiz! Bizi cehennemden çýkar. Eðer biz çýkarýldýktan sonra eskisi gibi sapýklýða dönersek muhakkak bu takdirde zâlimleriz'.

Onlara þu cevap verilir: 'Cehennemde ümitsiz olun! Benimle konuþmaym'. Bu cevaptan sonra cehennem ehli her hayýrdan ümitsiz olurlar ve vaveylâ koparýp üzüntüye dalýp azaba garkolurlar.253

Ebû Umame þöyle rivayet etmektedir:
Ardýndan da kendisine irin (gibi) bir suyun içirileceði cehennem (onu bekmektedir). O suyu yutmaya çalýþýr, fakat boðazýndan geçiremez. (Ýbrahim/16-17)

Kiþinin aðzýna irin suyu yaklaþtýrýlýr, kiþi ondan tiksinir. Ona su yaklaþtýrýlýnca yüzünü yakar. Baþýnýn tepesindeki deriyi düþürür. Suyu içtikten sonra baðýrsaklarý parçalanýp arkasýndan dökülür.
(Þimdi bu nimetler içinde yaþayanlar), ateþte ebedî kalan ve baðýrsaklarýný parçalayan sýcak suyun içirildiði kimseler gibi olur mu? (Muhammed/15)

Eðer (susuzluktan) feryâd edip yardým isteseler erimiþ maden gibi yüzleri haþlayan bir su ile kendilerine yardým edilir. (Kehf/29)254

Ýþte bunlar, cehennemliklerin yemekleri ve içkileridir. Acýkýp susadýklarýnda bunlarý yer ve içerler.
Þimdi cehennemin yýlan ve akreplerine, onlarýn zehirlerinin þiddetine, cisimlerinin büyüklüðüne, görünüþlerinin korkunçluðuna dikkat et! Onlar cehennem ehline musallat edilir. Onlar bir saat dahi zehirli iðnelerini batýrmadan ve ýsýrmadan durmazlar.

Ebû Hüreyre, Hz. Peygamberin þöyle buyurduðunu rivayet et-mektedir:
Kim? Allah Teâlâ ona servet verdiði halde servetinin zekâtýný vermezse, o servet kýyamet gününde kel (zehirden tüyleri dökülmüþ göz kırpma

ve gözleri üzerinde siyah iki nokta olan (dört gözlü göz kırpma

bir yýlana dönüþür. Onun boynuna dolandýktan sonra dudaklarýna yapýþýr ve kendisine þöyle der: 'Ben senin malýným. Dünyadaki hazinenim!'
Hz. Peygamber bunu söyledikten sonra þu ayeti okudu:
Allah'ýn fazlýndan kendilerine verdiði þeye cimrilik edenler, onu kendileri için hayýrlý sanmasýnlar. Aksine, o kendileri için þerlidir. Cimrilik ettikleri þeyler, kýyamet günü boyunlarýna dolanacaktýr. Göklerin ve yerin mirasý Allah'ýndýr. Allah bütün yaptýklarýnýzdan hakkýyla haberdardýr.
(Alu Ýmran/170)255

Cehennemde deve boynu gibi yýlanlar vardýr. Bir defa soktuðunda kýrk sene onun acýsý hissedilir. Cehennemde palanlý katýrlar gibi akrepler vardýr. Bir defa ýsýrdýðýnda kýrk sene harareti duyulur.256

Ýþte bu yýlan ve akrepler dünyada cimrilik eden kimselere musallat olurlar. Kötü ahlâklý ve insanlara eziyet verenlere, eziyet verirler. Kim bu söylediklerimizden korunmuþ ise bu yýlanlarýn þerrinden de korunur ve kendisine bunlar gösterilmez. Bütün bun-lardan sonra cehennem ehlinin iskeletlerinin büyüklüðünü düþün. Allah Teâlâ, azaplarýnýn artmasý için, cehennemliklerin cisimlerini büyütür. Onlar ateþin dalgalarýný, yýlan ve akreplerin ýsýrmasýný daimî bir þekilde bütün azalarýnda hissederler!
Cehennemde kâfirin diþi, Uhud daðý kadar büyür/Derisinin kalýnlýðý üç günlük bir mesafe kadar olur. 257

Kâfirin alt dudaðý göðsünün üzerine sarkar, üst dudaðý ise yüzünü kapatacak þekil de yukarýya doðru kalkar.258

Kâfir kýyamet günü Siccîn'de dilini yerde sürür. Halk onun diline basar.259

Cisimlerinin büyüklüðüyle beraber defalarca ateþ onlarý yakar. Derileri ve etleri yenilenir. Yine de yakýlýrlar.

Derileri piþtikçe azabý tatsýnlar diye onlara baþka deriler vereceðiz. (Nisa/56)

Hasan Basrî bu ayetin tefsirinde þöyle demiþtir: 'Ateþ her gün onlarý 70.000 defa yiyip bitirir. Onlarý her bitirdikçe 'Eski halinize dönün!' denir. Onlar da eskiden oldularý gibi olurlar'.

Bunlardan sonra, þimdi de cehennem ehlinin aðlamasýný, ce-hennemin homurdanmasýný, cehennemliklerin azap istemelerini düþün! Bu durum, onlar ilk ateþe atýldýklarýnda onlara musallat kýlýnýr. Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:

O günde cehennem getirilir. Cehennemin 70.000 yularý vardýr. Her yularýna 70.000 melek yapýþmýþtýr.260

Enes, Hz. Peygamber'in þöyle buyurduðunu rivayet etmektedir:
Ateþ ehline aðlamak musallat kýlýnýr. Gözyaþlarý bitinceye kadar aðladýktan sonra yüzlerinde çukurlar biçiminde yarýklar görününceye kadar kan aðlarlar. Eðer o çukurlara gemiler býrakýlsa yüzerlerdi.261

Onlara aðlama, homurdanma, baðýrma, azap isteme izni verildikçe onlar bir tür rahatlýk hissederler. Fakat onlar bundan da menolunurlar.

Muhammed b. Kâ'b el-Kurazî demiþtir ki: Cehennem ehlinin beþ çaðýrmasý vardýr. Allah Teâlâ dördünde onlara cevap verir. Beþincisinden sonra artýk ebediyyen konuþamazlar:
1. Cehennem ehli öyle der:
Ey rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün. Ýki defa dirilttin. Günahlarýmýzý itiraf ettik. Þimdi (þu ateþten) çýkmak için (bize) bir yol var mý? Fakat var mý (dönüp dünyaya) çýkmaya bir yol? (Mü'min/11)

Bunun üzerine, Allah Teâlâ onlara cevap vererek buyurur:
Bu (duruma düþmeniz)in sebebi þudur: Tek Allah'a çaðrýldýðýnýz zaman inkâr ederdiniz. O'na ortak koþulunca inanýrdýnýz. Artýk hüküm yüce ve büyük Allah'ýndýr. (Mü'min/12)
2. Sonra cehennem ehli derler ki: Rabbimiz, gördük, iþittik, bizi (dünyaya) geri çevir, sâlih amel iþleyelim. (Secde/12)

Bunun üzerine Allah Teâlâ onlara þöyle cevap verir:
Peki, önceden sizin için hiçbir z******* olmadýðýna yemin etmemiþ miydiniz? (Ýbrahim/44)
3. Cehennem ehli þöyle der: Rabbimiz bizi çýkar! (Önceki) yaptýðýmýzdan baþkasýný yapalým.
(Fâtýr/37) Allah Teâlâ onlara cevap vererek þöyle buyurur:

Sizi, öðüt alacak kimsenin, öðüt alacaðý kadar bir süre yaþatmadýk mý? Size uyarýcý da geldi. Öyleyse (azabý göz kırpma

tadýn artýk. Zalimlerin yardýmcýsý yoktur. (Fâtýr/37)
4. Sonra cehennemlikler þöyle derler: Ey rabbimiz! Kötü talihimiz bizi maðlup etti ve biz sapýk bir topluluk olduk. Ey rabbimiz! Bizi bu ateþten çýkar. Eðer bir daha dönersek, artýk biz gerçekten zâlimleriz.
(Mü'minun/106-107)

Allah Teâlâ onlara þöyle cevap verir:
Ses çýkarmayýn! Sinin orada! Benimle konuþmayýn! (Mü'minun/108)

Cehennemlikler bu cevaptan sonra artýk ebediyyen konuþamazlar. Bu ise þiddetli azabýn en korkuncudur!262
Artýk biz sýzlansak da sabretsek de birdir; kaçýp sýðýnacak bir yerimiz yoktur. (Ýbrahim/21)

Mâlik b. Enes, Zeyd b. Eslem'in bu ayetin tefsirinde þöyle dediðini naklediyor: 'Cehennem ehli yüz sene sabrettikten sonra,yüz sene sýzlandýlar. Sonra yüz sene sabrettiler. Sonra dediler ki: Ýster sýzlanalým, ister sabredelim bizim için birdir'.

Hz. Peygamber (s.a) þöyle buyurmuþtur:
Kýyamet günü ölüm beyaz olur Koç þeklinde getirilir. Cennet ile cehennem arasýnda iki diyarýn ehli görecek bir þekilde kesilir ve denilir ki: 'Ey cennetlikler ve cehennemlikler! Ölümsüz bir ebedîlik içindesiniz'.
Hasan Basrî'nin þöyle dediði rivayet edildi: 'Bir kiþi vardýr bin sene sonra cehennemden çýkar. Keþke ben o kiþi olsaydým'.

Hasan Basrî'nin bir zaviyede oturup aðladýðý görüldü. 'Neden aðlýyorsun?' diye sorulunca 'Allah'ýn beni cehenneme atýp buna da aldýrmamasýndan korkuyorum' dedi.

Ýþte buraya kadar saydýklarýmýz, kýsaca cehennem azabýnýn çeþitleridir. Cehennemin üzüntülerine, meþakkat ve hasretlerinin tafsilatýna gelince, bunun sonu yoktur. Bu bakýmdan cehennemlikler için þiddetli azapla beraber en büyük felâket cennet nimetini ve Allah'ýn mülâkatýný elden kaçýrma, Allah'ýn rýzasýný kaybetmektir. Onlar, bütün bunlarý ucuz bir fiyata sattýklarýný bilirler; zira bunlarý, dünyada kýsa günlerde hakir þehvetlerle sattýlar. Oysa o þehvetler de onlar için dupduru deðildi, bulanýk ve karýþýktý. Onlar kendi kendilerine þöyle derler: 'Vah hâlimize! Biz rabbizime isyan etmek suretiyle nefislerimizi helâk ettik? Kýsa günlerde sabretmedik. Eðer sabretseydik o günler zaten þimdi geçmiþti. Biz de þu anda âlemlerin rabbinin komþuluðunda olacaktýk. Rýza ve rýdvanýyla nimetlenecektik'. Ey insanlar! Bu kimselerin üzüntüsü ne büyük! Onlarýn elinden kaçan kaçmýþ! Onlar mübtelâ olduklarýyla mübtelâ olmuþlardýr. Onlarýn beraberlerinde dünyanýn nimet ve lezzetlerinden birþey kalmamýþtýr. Sonra onlar cennet nimetlerini görmeseydiler, üzüntüleri pek büyümezdi. Fakat cennet nimetleri onlara gösterilir.

Nitekim Hz. Peygamber (s.a) þöyle demiþtir:
Kýyamet gününde, cehennemden bazý kimselerin cennete getirilmesi emroiunur. Cennete 3'aklaþýp cennet kokusunu duyduklarý, köþkleri ve cennetlikler için Allah Teâlâ'nýn hazýrladýðý nimetleri gördüklerinde onlarý getirenlere þöyle denir: 'Cennetten onlarý uzaklaþtýrýn! Onlarýn cennette nasipleri yoktur'. Onlar öyle bir hasretle geri dönerler ki öncekiler ve sonrakilerin hiç biri o hasretin benzeriyle geri dön-memiþlerdir. Onlar derler ki: 'Ey rabbimiz! Bize sevabýndan ve hâlis kullarýn için cennette hazýrladýðýn nimetten göstermeden önce bizi cehenneme soksaydýn bizim için daha kolay olurdu! Böyle yapmamýn hikmeti þudur: Siz baþbaþa kaldýðýnýzda büyük günahlarla bana meydan okuyordunuz. Halkla bir araya geldiðinizde, onlardan korkuyordunuz. Halka bana kalplerinizde vermiþ olduðunuzun hilafýný gösteriyordunuz. Halktan korkuyordunuz, fakat benden korkmuyordunuz. Halký büyüttünüz, fakat benim azametime lâyýk olan büyüklüðümü takdir etmediniz. Halk için uygun olmayaný býraktýnýz, fakat benim için býrakmadýnýz. Öyle ise bugün size elem verici azabý tattýracaðým. Hem de mahrum olduðunuz ebedî sevapla beraber!263

Ahmed b. Harb en-Niþaburî þöyle demiþtir: 'Bizden bir kimse gölgeyi güneþe tercih eder. Fakat cenneti cehenneme tercih etmez'.

Hz. Ýsa (a.s) þöyle demiþtir: 'Nice sýhhatli beden, nice güzel yüz ve nice fasih dil vardýr ki yarýn cehennem tabakalarý arasýnda sabahlayacaktýr!'

Hz. Dâvûd (a.s) þöyle demiþtir: Ýlâhî! Güneþin hararetine takatim yok! Ateþinin hararetine nasýl güç yetireceðim? Rahmetinin sesine sabrým yok iken, azabýnýn sesine nasýl sabredeceðim?'

Ey miskin! Þu dehþetlere dikkat et. Bil ki Allah Teâlâ, dehþetleriyle beraber ateþi yarattý. Ona ehil olanlarý yarattý. Onlar ne fazlalaþýr, ne de eksilirler. Bu, verilmiþ bitmiþ bir hükümdür.

Onlarý hasret gününe karþý uyar ki o zaman kendileri (her þeyden) habersiz bir halde inanmamakta ýsrar ederlerken iþ bitirilmiþ olur. (Meryem/39)

Hayatýmla yemin ederim! Bu hüküm ile kýyamet gününe ve baþlangýcý olmayan ezele iþaret var. Fakat daha önceki hükmü kýyamet gününde belirtmiþtir. Hakkýnda ezelî hükmün nasýl verildiðini bilmediðin halde güler, oynar, dünyanýn hakir þeyleriyle meþgul olursun, haline ne kadar hayret edilse yeridir.

Keþke varacaðým yeri, sonumun ne olacaðým, hakkýmda kazanýn nasýl hükmettiðini bilseydim' dersen, sana þunlarý tavsiye ederim: Senin için bir alâmet vardýr. Onunla yakýnlaþýp ondan ötürü ümidini tasdik edersin. O da þudur: Hallerine ve amellerine bakmalýsýn; zira her insan niçin yaratýlmýþ ise, ona muvaffak olur. Eðer senin için hayýr yolu kolaylaþtýrýlmýþ ise, sevin! Muhakkak sen cehennemden uzaksýn. Eðer sen hayrý her istediðinde senin önüne mâniler çýkýp seni hayýrdan uzaklaþtýrýrsa, þerri yapmak istediðinde de onun sebepleri senin için kolaylaþtýrýlýrsa, bil ki hüküm senin aleyhine verilmiþtir. Çünkü bu durumun neticeye delâlet etmesi, yaðmurun bitki bitirmeye ve dumanýn ateþe delâlet etmesi gibidir.
Ýyiler naîm cennetindedirler. Kötüler de cehennemdedirler. (Ýnfitar713-14)

Öyle ise nefsini bu iki ayetin terazisiyle tart. Böylece iki yerden hangisinin istikrar yerin olduðunu anlarsýn. Allah en doðrusunu

241) Ýbn Kanî, Mu'cem
242) Ýbn Adîy
243) Müslim
244) Buhârî, Muslini
245) Ýbn Abdilberr
246) Tirmizî
247) Buhârî, Müslim
248) Ýmam Ahmed, Abd b. Humeyd, Müslim, Nesâî, Ýbn Mâce ve Ebû Yala, (Enes'ten merfû olarak)
249) Tirmizî
250) Tirmizî, {hasen sahih olarak); Ýbn Mâce
251) Beyhâkî
252) Süleyman b. Mehran Kûfeli'dir. Bu hadîsin ravilerinden biridir.
253) Tirmizî
254) Tirmizî, (garîb olarak)
255) Buhârî, (Ebû Hüreyre'den)
256) Ýmam Ahmed, Ýbn Hibban, Taberânî, Hâkim
257) Müslim
258) Tirmizî
259) Tirmizî
260) Müslim, (Ýbn Mes'ud'dan)
261) Ýbn Mâce, (Yezid er-Rakkaþ'tan)
262) Ýhyâ'nýn birçok nüshasýna müracaat ettiðimiz halde cehennemliklerin beþinci çaðrýlarýna tesadüf edilememiþtir!
263) Ebû Hüdbe, Erbain; Taberânî, Kebîr; Ebû Nuaym, Hilye; Ýbn Asâkir ve Ýbn Neccar, (Adîy b. Hâtim'den)

Gönderen: 30.05.2007 - 03:15

Pozisyon - İmzalar göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu diğer konu

Lütfen Seçiniz:

Şu an Yok üye ve 498 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]

Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
rkaya28 (49), smyra (43), engin_0658 (34), Muammer1971 (54), ravza19 (40), erhan54 (44), katibe (38), must43 (57), Mekke571 (49), necmi1 (52), özgürahmet (52), mustafahanyazga.. (41), bcetin79 (46), KarsLiKiz (45), bs109 (50), recepkaya (49), gokhangider (38), kevser_21 (41), Mahmud Ý.. (41), noktanokta (63), kaplan (54), firdevs_nl (55), yedikaranfil.yi.. (44), omerennur (39), PINAR_M (42), marmaradan (41), mozde (56), beyazkurt (45), hakan72 (53), e.alyaz (49)

Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.56068 saniyede açıldı

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.