0
0
0
0
Forum Giris Giris Üyeler Ekibimiz Arama
Toplam Forum: 69     ***     Toplam Konu: 30100     ***     Toplam Mesaj: 148193
  
  Beni hatırla
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » MEKTUP (göz yaşlarınızı tutamayacaksınız)

önceki konu   diğer konu
1 okunmamış mesaj mevcut (Acik)
Sayfa (1): (1)
Gönderen
Mesaj
MELIKSAH04** su an offline MELIKSAH04**  
MEKTUP (göz yaşlarınızı tutamayacaksınız)
328 Mesaj -
Ya Habiballah bize imdad kýl,

Son nefes didarun ile þad kýl.

(Süleyman Çelebi)

Vakit, ahir zaman Peygamberinden bin yýl önce.

Humeyr ibni Redi, hemen bütün ortadoðu’ya hükmeden bir hükümdar.

Kalabalýk sayýda vezir ve yardýmcýlarý ile kudretli bir ordusu var. Yolu batýl; ateþe tapýyor. Buna raðmen kendilerine pek kýymet verdiði, iþlerini danýþtýðý dört bin kiþi var ki hepsi has müslüman ve alim.

Humeyr, bir gün maiyeti ile birlikte tantanalý bir halde Mekke’ye geldi… Fakat O’nun geliþi Mekkelileri alakadar etmedi. Herkes iþinde ve her þey akýþýnda.

Bu aldýrýþsýz soðuk karþýlama hükümdarýn fena þekilde canýný sýktý. Vezirlerini huzura çaðýrdý ve halktaki bu kendinden eminliðin sebebini sordu.

Vezirler:

-Buranýn insanlarý araptýr; asil kimselerdir efendimiz. Kabenin korunmasý onlara verilmiþtir. Bundan dolayý deðerleri yükselmiþtir. Beytullah’ýn bakýcýsý olmanýn verdiði þerefle soðuk duruyorlar olabilir.

-Demek öyle!!!

Humeyr’in kafasýnda soysuz bir plan doðdu;

Kabe’yi yýkacak, halký öldürecek ve þehri askerine yaðmalatacaktý…

Ancak bu fikirle beraber ve ayný hýzla kafasýna bir þey daha gitmiþti: Müthiþ bir aðrý… aðrýnýn þiddetinden burnunudan ve gözlerinden kimsenin yanýnna yaklaþamadýðý pis kokulu bir su akmaya baþladý.

Günler ilerliyor; baþ aðrýsý, her an þiddetini arttýrýyordu. Bütün saðlýk arayýþlarý savallý kalýnca; O, ülkeler hakimi Humeyr, yaþamaktan yana iyiden iyiye karamsarlýða düþtü. Ama yine de þifa aramaktan geri durmuyordu. Hastalýðýna bir çare bulmasý için mbaþ vezirine emir verdi; O da hekimlere.

Hekimler, o güne kadar görülüp, iþitilmemiþ bu hastalýðý iyileþtirmek için günlerce uðraþtýlar. Fakat bütün gayretler nafileydi. Emekler boþa gitmiþ; çare bulunamamýþtý. Bunun üzerine bir de ilim adamlarýna danýþýldý. Alimler, bu amansýz dert için düþünmeye mbaþladýlar: “Bu hastalýk neden olmuþtu ve niçin çare bulunamýyordu?” Bir alim, uzun uzun düþündükten sonra sebebi bulduðunu anladý. Baþ vezire giderek:

-Hükümdar þayet sýrrýný bana açar ve sorularýný cevaplandýrýrsa derdinin dermanýný söylerim, dedi. Baþvezir çok memnun kaldý. Birlikte Humeyr’e geldiler. Vaziyet kendisine anlatýldý. Alimin, sorularýný hiç bir gizli-saklý taraf býrakmadan açýklamasý bilhassa hatýrlatýldý.

Hükümdar, zorlukla konuþuyor ve yanýndakiler dehþetli pis kokudan büyük sakýntý çekiyorlardý.

Dötbin kiþiden biri olan alim sordu:

-Bu sýralarda Kabe-i Þerif için aklýndan kötü bir þey geçki mi?

Hasta, derin ve uzun inleyip karþýsýndakileri boþ ve manasýz gözlerle süzdükten sonra dudaklarý kýpýrdadý.

-Evet! O’nu yýkmak istedim.

Cümlenin baþý ve sonu arasýnda kurþundan dakikalar geçmiþti…

-Niçin yýkmak istemiþtin ki? Ne mekkelilerin, ne de Kabenin bize bir zararý olmadý!

-Evet olmadý ama; Mekke halký bana hürmet etmedi. Hatta hürmetin kýrýntýsýna bile rastlamadým. Halbuki her gittiðim yerde insanlardan büyük saygý görürdüm…

-Burada göremeyince…

Pis kokulu sulardan yatak, yorgan ýslanmýþ her taraf batmýþtý. Hizmetçiler boþ yere koþuþturuyordu.

-Mekkelilerden hürmet göremeyince üzerine titredikleri Kabeyi yýkmak, halký öldürmek, mallarýný askerlerine yaðmalatmak istedim.

-Ve baþýna gelenler de bu niyetinle beraber geldi!

-Evet; niyetimle beraber baþýma korkunç bir aðrý girdi ve dünyamý zindan eden bu hastalýða yakalandým…

Bu cümleden sonda odayý bir sessizlik kapladý… sanki alimle hasta arasýnda upuzun ve kavuþulmaz çöller vardý.

Humeyr meraklý ve uzaktan alimin yüzüne bakýyordu. Hastalýðý ile bu konuþulanlar arasýnda ne münasebet olabilirdi ki?…

-Hükümdarým tutulduðun hastalýðýn sebebi iþte bu fikrindedir. Zira yýkmak istediðn o Kabe’nin sahibi olan yüce Allah, gizli niyetleri de bilir. O’nun yanýnda gizli aþikar farký yoktur.

Susmuþ ve dinlemeðe durmuþ çöl yeniden hýþýrdamaða, rüzgar tok seslerle boþluðu yara yara koþmaya baþlamýþtý.

-Bilmez; hiç bilmezdim!

-Þifa bulman bu bozuk niyetinden vazgeçmene baðlýdýr. Eðer Kabe için taþýðýn kötü düþünceden cayarak güzel niyetler beslersen iyileþirsin.

Humeyr, derhal tövbe etti… alim, mbunun üzerine Kabe-i Þerifi, yapaný yapýlýþ sebebini uzun uzun anlattý.

Baþvezir ve alim oradan kalkmadan hükümdar tekrar eski saðlýðýna kavuþtu.

Ve üstelik Ýbrahim aleyhisselamýn dinini kabul ederek müslüman oldu. Beytullah’a karþý hürmet ve muhabbet duygularý ile baðlandý. Edep ve usülünü öðrenerek Kabeyi ziyaret etti. Eski kibir ve gururunu terkedip alçak gönüllü bir insan oldu.

Bir kaç gün son da bir sultan sofrasý hazýlattýrarak büyük-küçük, zengin-yoksul bütün Mekkelileri yedirip içirdi.

Bu ziyafeti verdiði gece rüyasýnda bir ses iþitti:

-Mekke ahalisine itibar gösterdiði gibi Beytullah’a da hürmet et; O’nu örtülere bürü!

Serin bir çöl gecesinde görülen bu rüyanýn sabahýnda Humeyr, Kabe’ye hasýrdan bir örtü yaptýrarak ölttü. Sevincine diyecek yoktu. Fakat gece rüyasýnda:

-Hasýr O’na layýk deðildir. Daha güzel örtü yaptýrmalýsýn! diye bir nida duydu.

Bu sefer kumaþtan mbir kýlýf diktirerek Kabe-i Þerife giydirdi. Ama rüyasýndaki ses, bu kumaþýn da uygun olmadýðý ve diðiþtirilmesini istedi. Bunun üzerine devrin en pahalý kumaþlarýndan bir örtü dirtirerek altýn ve gümüþlerle süsletip Kabe’ye örttürdü.

Ayrýca, Kabe-i Þerifin içinde bulunan putlarý dýþarý attýrarak kilitli bir kapý yaptýrdý; insanlarýn kirli halde Allah’ýn evine yaklaþmalarýný yasak etti.

Humeyr, bu güzel hizmetlerinden sonra Kabe’nin anahtarýný Mekkelilere teslim ederek aydýnlýk Medineye doðru yola koyuldu. Medine o devirde çýplar; ne bir bitki var görünürde ne mbir aðaç. Kum, taþ, tepe ve eriten güneþ sýcaklýðý. Ufuklar sýr vermiyor. Acaba gölgelenecek bir yer yok mu?

Humeyr, dörtbin kiþilik danýþmanlarýndan dört yüzünü alarak bütün Medine’yi makýþý gören yüksek bir tepeye týrmandýlar. Gözler, ordunun konaklýyacaðý uygun bir yer arýyor… Ama uyanýk kalbli o dörtyüz seçme insan, baþka bir þeyi farkettiler. Elleri ile gözlerini güneþin göz kamaþtýran parlaklýðýndan koruyarak çevreyi incelerken sanki sessizliðin en derin noktasýndan kulaklarýna bir þeyler fýsýldanýyordu. Toprak bir çift söz söylüyor gibiydi… O, Mekke’den iþte bu Medine þehrine, buradan sonsuzluða geçecektir. Þüphe yok ki eski ilim sahiplerinin kitaplarýnda sözünü ettikleri yer burasýdýr…

Aralarýnda þu kara vardýlar: “Þartlar çetin ve aðýr; ama olsun; kavuþulacak þeref de o kadar yüksek ve mübarek. Biz burada yerlerek son Peygamberi bekleyelim. Olur ki O’nu görmek bahtýna ereriz.” kararlarýný hürümdara açtýlar.

-Önceki alimlerden okuduðumuz bilgilere göre bu yer, en son ve en yüce Peygamberin gelip yerleþeceði bir kutlu mekandýr. Þerefli namý Muhammed sallallahü aleyhise ve sellem, güzel dini ebedidir. O’nun ordusuna alemlerin Rabbi yardým eder. O tac ve burak, o, Kur’an,ý kerim, o liva-i hamd ve minber ve O, La ilahe illallah sözünün sahibidir. Buraya hicret edecek ve buradan ölümsüz aleme geçecektir. Biz bu büyükler büyüðünün gelmesini beklek isteriz. Belki nur yüzünü görmek mümkün olur. Bu sebeple hükümdarýmýzdan izin dileriz…

Hükümdar, anlatýlanlarý heyecanla dinledi; büyük memnuniyet duydu ve:

-Ben de sizle kalacaðým, dedi.

Ancak bu karara asker ve tab’asý mani oldular.

Bir ismi de Tebi olan Humeyr, bunun üzerine Medine’de bu dörtyüz kiþi için evler yaptýrdý. Onlarý evlendirdi. Ýhtiyaçlarýný karþýladý ve içli bir baðlýlýk mektubu yazarak kendilerine teslim etti.

-”Humeyr Ýbni Redi’den en büyük Resul ve son Peygaber Abdülmuttalib oðlu, Abdullah oðlu Muhammed aleyhisselam’a sunulan mektup:

“…ben, senin nübüvvetine, bildirdiðin Allah’a getireceðin Kur’an’a iman ettim. Dinin, yolun ve Ýbrahim Peygamber milleti üzereyim. Ýslamiyet namýna teblið ettiklerinin hepsi þimdiden can baþ üzre kabulümdür. Olurki o saadetli zamanýna kavuþmazsam beni unutmamaný ve þefaatinden mahrum ve mahsun býrakmamaný diliyorum.”

Humeyr, mektubu mühürlü olarak alimlerden Þamul’a verdi: iyi saklamasý için ricada bulundu ve vasiyetini yaptý:

-O mübarek Peygamber’i görme devletine erersen mektubumu kendilerine ver; þayet bu bahtiyarlýða eremezsen çocuklarýna teslim et ve dikkatle sakllamalarýný güzelce tenbih eyle; onlar da kendilerinden sonrrakilere ayný vasiyeti yapsýnlar ve böylece emanetimi babadan oðula aktara aktara Peygamberlerin efendisinin yüksek huzurlarýna takdim etsinler!..

Tebi, bu vasiyetinden sonra hazýr olanlarla vedalaþarak Medine’den ayrýlýp gitti ve bir zaman sonra da vefat etti.

Eshab-ý kiram; Allah’ýn sevgilisine arkadaþ, dost ve yardýmcý olan o soylu insanlarýn bu dört bin alimin nesebinden geldiði anlatýlýr.

Mektup, elden ele geçe geçe Þamul’un yirmi birinci torunu olan Eba Eyyub El Ensari’ye varacaktýr. Bu sýralarda sevgili Peygamberimiz de Mekke’den Medine’ye hicret için yola çýkmýþlardý. Medineliler o bayram havasýnda emaneti, bir an önce sahibine ulaþtýrmasý için herkesin çok sevdiði Ebi Leyli’ye verdiler…

Ebi Leyli yollara düþtü, bir konak yerinde Beni Selim kabilesinin misafiri oldu. Resulullah da o an oradaydý; ama Leyli, tanýyamadý. Peygamberimiz O’nu görür görmez:

-Ebi Leyli sen deðil misin? buyurdular.

-Evet, benim; deyince

-Tebi’nin mektubu nerede? diye sordular.

Leyli þaþýrmýþtý:

-Siz kimsiniz; diyebildi ancak. Mutlaka ulu biri olmalýsýnýz. Yüzünüzde büyüklük iþareti, sözünüzde huzur veren bir tatlýlýk var.

Eþi olmayan insanda rahatlatan bir tarifsiz tebessüm:

-Ben, Allah’ýn Resulü Muhammed’im; mektubu getir. Ebi Leyli istenileni cebinden çakararak tazimle uzattý…

Yüce Peygamber, mektubu yanýndakilere okutttular ve:

-Merhaba Salih kardeþim, merhaba salih kardeþim, merhaba sahil kardeþim
Gönderen: 24.08.2007 - 21:44
Bu Mesaji Bildir   MELIKSAH04** üyenin diger mesajlarini ara MELIKSAH04** üyenin Profiline bak MELIKSAH04** üyeye özel mesaj gönder MELIKSAH04** üyeyi arkadas listeme ekle Yukari
Pozisyon - İmzalar göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   diğer konu

Lütfen Seçiniz:  
Şu an Yok üye ve 927 Misafir online. En son üyemiz: Didem_
16977 üye ile 13.07.2024 - 12:50 tarihinde en fazla ziyaretçi online oldu.

[Admin | Moderator | Kıdemli Üye | Üye]
Dogum Gününüzü Tebrik Ederiz    Doğum gününüzü tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu ömür dileriz:
h66hakan (49), on_dokuz_ (43), yakup_33_5 (35), seherkosger (54), mekixxs (48), Giresunlu_Elvaa.. (36), Özlemim (43), eskalebur007 (43), gulberk (45), yakup temizer (30), Lazfatos (38), berre_ (42), halime irva (34), duruidil (47), çanakkale72 (34), solgunbahar (37), esranurgul90 (35), sana_hasret (37), DIVANE3 (57), DEHLIZ (45), _Yagmur_ (38), sofi_23 (44), emel_1988 (37), sindirella (30), msen (50), aslanlion30 (53), -ArSLaN-84 (41), sevohatun (41), yberkalp (52), yagmurum33 (47), tubba (46), eaglem (42), huseyin66 (36), bilalabdulselam (39), mehmetture (59), milas (42), 1HicRaN (44), mazi (52), Dadas1971 (54), Fik_Jim (36), Yavda Biy Numay.. (24)
Son 24 saatin aktif konuları - Top Üyeler
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55742 saniyede açıldı   

Reklamlardan
RAVDA sitesi
hiçbir şekilde
sorumlu değildir.