0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Cihan-63 su an offline Cihan-63  
KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)

582 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.03.2007
En Son On: 13.01.2011 - 16:59
Cinsiyeti: Erkek 
Kardeşlik; nimeti ilahiyenin sere serpe dökülme de karar kıldığı en ciddi adres…
Rabbani ‘’takdir’’ ve ‘’taltif’’ ikramının yoğun biçimde nazil olduğu en uğrak
merkez… rahmani bir manevra tarzı olan ‘’ittifak’’, ‘’ittihad’’ ve ‘’ittisalin’’
talim edildiği en aziz mektep…

Bu denli ehem bir misyon olan kardeşliği gündemimize alıp analiz etme zorunluluğu
altındayız... Olmazsa olmazlarımız arasında kardeşlik realitesinin varlığını
hissederek hareket etmemiz gerektiği herkesçe malum... Müthiş bir anafora doğru
sürüklenen kardeşliği düştüğü meş’um çıkmazdan azade kılacak, ona ruh bahşedecek,
diriltici bir ‘’nefha’’nın varlığı zorunlu…
Öyle ise kardeşliği ‘’yitik bir sevda’’ addedip ona ulaşabilmenin yollarını
aramalıyız… Kardeşliği engelleyen ‘’aktör- faktörleri’’ deşifre edip teşhir ederek
kardeşlik yollarını bulabiliriz... Tespit, teşhis ve teşhir mekanizmasını
kullanarak kardeşliği tıkayan ‘’öfke’’,‘’kin’’ve‘’hased’’ engellerini aşabilmemiz
mümkün… Kardeşlik sevdasını, kavgaya döken bu kalbi marazları yakın takibe alıp
incelememiz lazım… Netameli kardeşlik tablosunu oluşturan mezkur handikaplara karşı
müteyakkız olmamız gerektiğini unutmayalım.
Birincisi; Öfke: Öfkemizin haddini ve hattını belirleyen en temel etmen ne?..
Disipline edilmemiş öfkeyi ne ile hizaya getireceğiz?.. Öfkenin kardeşlik sevdasının
önünde oluşturduğu muzır barikatı nasıl kaldıracağız?.. Tüm bu soruların cevabı
elbette “vahiy”ile olacaktır. Öfke ve kızgınlığın kardeşlik güzergahında oluşturduğu
sisli, isli açmazı “vahiy” ile berraklaştırabiliriz… Öfke düzensizliğini vahyin
dizaynına amade kılma sorumluluğu üzerimizde… Buyrun nefsin değil vahyin sınırlarını
belirlediği öfkeyi yakından tanıyalım…
“Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutarlar. Ve insanları
bağışlarlar. Allah muhsinleri sever.” (Al- i İmran, 134)
egemen kuvvetlerin işkence hücrelerinde oluşturulan şerir abluka ve markaj
karşısında her türlü sövme ve dövme işlemine sabredip tahammül edenler, basit
kardeşlik sorunları karşısında aynı hassasiyeti gösterebiliyorlar mı?.. Zalimlerin
hakaretlerine susan, kardeşlerin maharetlerine kusan bireyler, kardeşliklerini
revizyona almak zorundalar… Sukuta endeksli politik yaklaşımlarımızdan zalim
kalleşler kadar, mazlum kardeşler de nasipdar mı?.. Bu garip ve muzdarip tabloyu
diskalifiye etme azminde olmak, boynumuzun borcu olmalı… Ve net kardeşlik kulvarına
doğru sahih bir yürüyüş korteji oluşturmaya zemin ihzar etmeli…
Adamın biri “Ya Resulullah (sas)! Beni Allah- u Teala’ nın kızgınlığından hangi
amel muhafaza eder?” diye sordu. Allah’ ın Resulü (sas), “Senin onun kullarına
kızmaman” dedi (Taberani, Ahmed).
Yine bir defasında adamın biri gelip, “Ya Resulullah! Beni cennete götürecek bir
amel öğret” diye sordu. Allah’ ın Resulü (sas), “Bu kızmamaktır” şeklinde cevap
verdi (Buhari).
Kızgınlığı yutmanın ne tür erdem ve kemalata gebe olduğunu Resulullah
ın nebevi öğretisinden anlayabilmemiz mümkün…
Resulullah ın sorduğu soruya akla ilk gelebilecek cevabı veren sahabeye
Resulullah ın verdiği yanıt çok düşündürücü…Basit soruların içini
Allah’ın Resulünün nasıl doldurduğuna bakalım…
Allah ın Resulü (sav) sahabeye dönerek ‘sizce pehlivan kimdir’?diye
sordu,Ashap ‘Pehlivan sırtı yere getirilemeyen kimsedir’ diye cevap
verdi. Kendisi “Hayır!Gerçek pehlivan kızdığında öfkesine hakim olan
kimsedir” buyurdu (Kutub-i site).
Şirazesinden kopmayan , özüne rağmen davranıp , sözüne kurban gitmeyen
, sözü özüne üstün gelmeyen , özüyle, sözünü hizaya getiren
öfke…Arzulanan öfke modeli bu… Örnek ve özne öfke… Sadece zalimizme
hasredilen , Tuğyani projelere hiddetle ve şiddetle feveran eden
natürel (fıtri) öfke… Kardeşlikle yakalanan itminan ve intizamı
zedeleyici boyutu olmayan, sınırlarını vahyin belirlediği öfke…
Mustaz’ af ve mağdur kardeşlere uzanacak kirli elleri, sinsi hamleleri
nötralize edecek öfke, kimsesiz erkekler, kadınlar ve çocukların
görmeye teşne oldukları bir potansiyel niteliğinde…
“Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve;Rabbimiz , bizi halkı zalim olan
bu beldeden çıkar, bize katından bir dost gönder, bize katından bir
yardımcı yolla diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf
bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz” (Nisa 75).
Emperyalist ve Makyavelist kuşatma altındaki müslüman beldelerde her türlü ambargo
baskı ve jenoside maruz kalan kardeşlerin arşı ihtizaza getirecek şekilde temayüz
eden çığlıkları Allah için öfkelenme yetisinin müslüman kardeşler bünyesinde
mefluçlaştığını bize gösteriyor.
Malum fecaat karşısında dik duruş sergileme sorumluluğu altında olan bizler
ilgisizliğimizi ve duyarsızlığımızı nasıl izah edeceğiz?.. “gözden uzak olan
gönüldende uzaktır” şeklindeki fırsatçı mülahaza ile sorumluluktan mı kaçınacağız?
Kardeşlik figürünü flulaştıran bu hazin tabloyu daha ne zamana dek yüklenme
zahmetine katlanacağız?.. Şehit Şeyh Ahmet Yasin “Ümmetin hal- i pürmelalini,
sorumsuzluğunu” Allah’ a şikayet ederken şu hakikate vurgu yapıyordu: “Yok mu Allah
için ve ümmetin namusu için kızacak”…
Evet yok mu kardeşliğin hürmetini çiğneyen meş’um zihniyete kızacak yürek?..
vahyin ihya inşa ettiği paradigma yapıya uzanan habis
elleri etkisiz kılacak güçlü bilek nerede?..
Durumumuz şu ayet ile örtüşüyorsa problem yok!..
“Onlar kafirlere karşı şiddetli, kendi aralarında merhametlidirler” (Fetih 29).
Sahi öfke ameliyemizi Allah’ ın sözü üzerine söz katan ifsadi şer mihraklarına
odaklandırma misyonu altında değil miyiz?..
Hayat kitabımızdaki şu ayet durumumuzu netleştirecek, bizi sahih öfke çizgisine
taşıyacaktır.
“Onlar , Allah’ ın ayetleri hakkında kendilerine gelmiş bir belge bulunmaksızın
mücadele ederler. (Bu durum) Allah katında da, iman edenler katında da büyük bir
öfkeyi gerektirir. Böylece Allah her büyüklenen zorbanın kalbi üzerine mühür
vurur’’Mümin, 35).
Öfkenin hangi frekansta işleyişini sürdürmesinin elzem olduğunu ayetten anlıyoruz.
İslami tavır dizaynını içselleştirirken öfkenin bu boyutunu göz ardı edemeyiz…
İslami mücadelede mümtaz bir konuma haiz olan öfkeyi vahyin oluşturduğu denge
ekseninde kullanmamız gerektiği aşikar… Söz bu mecraya akmışken şunu da
hatırlatmamız gerekli…’’Vahiy temelli isti’mal edilmeyen öfke silahı sahibini
vurabilir’’…
İkincisi kin: Öfke ameliyesinin yansımalarından biri… Hasmın yüreğinde cesametli
bir karabasana inkılab eden zehir deposu bir meyve… Hasmın gecesini karartan,
gündüzünü daraltan, sevincini azaltan, hüznünü çoğaltan kin konseptini nasıl
anlamamız, algılamamız gerektiği tam vuzuha kavuşmadan mekanizmanın net bir ahenk
profili yakalayabilmesi imkansız…Kimi zaman’’kine’’endeksli hesaplamalarımızın
altında ne tür “hin”liklerin olduğunu saptayabilmemiz için derin etüt ve tetkik
mekanizmasını devreye koymamız gerekmiyor. Çünkü septik mantaliteye yer vermeyecek
düzeyde açıklığa sahip… “kin” menşeli aşırı tutumların hızını “din” i mubine dayalı
“alarm sistemiyle” frenlemek zorundayız... Başka çıkar yol yok…
Kinci mantalitenin kardeşlik kültürümüzü “zir- ü zeber” ettiği bir zaman
diliminde yüreklerin derinliklerinde saklı tutulan “ğill” (kin) in işleyişini,
vahyin çizgisine taşımamızın elzem olduğunu bilmiyor değiliz… Peki sorunun kaynağı
ne?.. İdrak ve pratikte gün yüzüne vuran atalet marazı… Diğer hastalıkların da
diskalifiye sürecinde göze ilk çarpan hastalık atalet… Kalbi hastalıkları imha
edemeyişimizin sebebi yine bir hastalık… Çok trajik bir tablo… Cay- ı dikkat bir
enstantane… Şaşkınlık girdabına sürükleyen bir kare…
Zindan- ı ataletin derin kuşatmasından sıyrılıp zincirleri kırma eylemine işlerlik
kazandıracaksak bunu vahyin gölgesi altında yapmalıyız. Vahyin mihverinden zerre
miktar şaşma, taşma gerçekleşmesi fantastik, statik, ütopik ve kritik kardeşlik
tablosuna bizi götürür… “Kinin kirli düzlemde akışını sürdürmesini sağlayan atalet
marazını vahyin mecrasına çekerek onore ettikten sonra “kin” in ıslahına yönelik
Kur’ ani aksisedaya kulaklarımızı açmalıyız. Kaliteli, kalifiyeli, kapasiteli
kardeşlik prototipinin oluşması için bu hamle şart…
Ekleme Tarihi: 10.10.2007 - 22:10
Bu mesajı bildir   Cihan-63 üyenin diğer mesajları Cihan-63`in Profili Cihan-63 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)
Cihan-63 10.10.2007 - 22:10
 KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)
Cihan-63 10.10.2007 - 22:10
 KARDEŞLİK SEVDASI (rahmani kardeşlikler için)
Cihan-63 10.10.2007 - 22:11

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 718 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Ahuzar (), zeynepk42 (35), agymkg (72), semazen1975 (50), IbrahimZorlu (45), feri (40), nurs65 (65), hayati11 (60), jeremies (47), isni (47), Burak553 (51), saliha71 (54), firdevs_37 (57), kardelenilknur (42), mehmet_emin_cet.. (37), EBRARENFAL (54), ustun_76 (49), DELIKANLI67 (38), ildes (42), aktoprak (69), xxx20 (39), cem_yilmaz (55), Chawush (46), Catlak (39), Nur81 (44), hazanyaprag&yac.. (50), Frontsoldier (40), Karanliktaki_Yü.. (45), Marka (45), rmzn66 (42), Turbo Disel (47), HicRanimSiN (26), FatmaKeskin (47), IHVAN29 (50), nuru (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52387 saniyede açıldı